Çocuk Emeğinin Tarihi
18 ve 19.yy’ın en önemli olaylarından biri olan Sanayi Devrimi çocuk emeğinin görünürlüğünü arttırmış, işçi ailelerin ve çocukların yaşam şartlarını giderek kötüleştirmiştir.
Pek tabii çocuk emeği Sanayi Devriminden önce de çeşitli alanlarda kullanılıyordu. İnsanlık tarihinin ilk yıllarında kabile şeklinde yaşayan topluluklarda çocuklar avlanma, balık tutma ya da hayvan yakalama gibi işlerde kullanılıyorlardı. Daha sonrasında aile yapılarının oluşmasıyla çocuklar aile üyeleri ile beraber ormanlarda plantasyon, hayvan ve ürün bakımı gibi işlerde çalışmaya başladılar fakat endüstri devrimi çocuk işçiliğinin boyutunu değiştirdi. (s. 103-118)
Sanayi devriminin ilk başlarından itibaren özellikle tekstil ve madenlerde kullanılan ‘yeni’ büyük ölçekli üretim biçimi için çocuk işçiliği çok önemliydi. Özellikle İngiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Prusya’nın batı bölgeleri olmak üzere endüstriyel ilerleme yolunda ilk adımlarını atanlar için büyük önem arz ediyordu.
Çocuk emeği yoğun olarak bu yeni endüstrileşen ülkeler için Sanayi Devrimi’nin kilit sektörlerinde, ön-sanayi istihdamında kullanıldı. Yapılan herhangi bir çalışma çocuk işçiliğinin bu sektörlere olan katkısını ölçmese de çocuk işçiler sanayi devriminin önemli endüstrilerinde ücretlerin düşmesinde ve rekabet gücünün artmasında rol oynamıştır.
Buhar gücü ve makineleşme kadınlara ve çocuklara eskiden erkeklerin güç kullanarak yaptığı işleri yapma gücü verdi ve çocuk emeği bazı sektörler için önemli bir işgücü olarak görülmeye başlandı. Örneğin, zemine yakın olması gereken erken dönem ahşap tekstil makineleri, çocukların yoğun istihdamını etkilemiştir ve hem İngiliz hem de Belçika’da yeraltı geçitlerinin darlığı ulaşımın makineleşmesini engelleyerek kömürü yüzeyden yüzeye çekebilen çocuklara olan talebi arttırmıştır. (s. 175-196)
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla gelişen ve serbest piyasa ekonomisine katılan dünya ülkeleri, merkezinde gelişmiş ülkelerin olduğu bir gruba dahil olmak zorunda kaldı. Söz konusu bu ülkelerin ulusal veya uluslararası pazarlarda rakiplerinden daha iyi performans gösterme yollarından biri olan ucuz işgücü maliyeti, düşük milli gelir seviyelerine sahip ve yaşam standartları dünya standartlarının altında olan bu ülkelerde, küçük çocukların ekonominin büyük bir bölümünde çalışma yaşamına devam etmelerine sebebiyet vermiştir.(1)
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 4 yılda bir yaptığı araştırmalar ve yayınladığı raporlarla birlikte çocuk işçiliği rakamlarını açıklıyor. Yayınlanan son rapora göre 2020’nin başından bu yana dünyadaki çocuk işçilerin sayısı 160 milyona ulaştı . Küreselleşmenin getirdiği ucuz işgücü arayışı, giderek yoksullaşan ailelerin gelir kaynağı olarak gördüğü çocuklarını işe yollamaları, bu konuda caydırıcı politikaların yapılmıyor oluşu çocuk işçiliğini en çok etkileyen sebepler arasında yer almaktadır. Covid-19’un olumsuz etkileriyle birlikte son 16 yıldır azalışını sürdüren bu rakamlar son araştırmada 8 milyon daha çocuğun emek piyasalarına dahil olduğunu gösterdi.
Sonuç olarak çocuk emeği yıllardır varlığını sürdüren bir olgu ve ne yazık ki var olan güncel politika ve ekonomik yapılarla kısa sürede de çözüleceğe benzemiyor.
- 1- Demir, S. (2012). Dünya’da ve Türkiye’de Çocuk İşçiliği. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul, Türkiye