ÇoÇoDer Röportaj Serisi- 2 : Hem Aileler Hem Çocuklar Bilinçlenmeli

ÇoÇoDer Röportaj Serisi- 2 : Hem Aileler Hem Çocuklar Bilinçlenmeli

0 Yorum

Çorapsız Çocuklar Derneği Blog Ekibi olarak yeni bir seriye başlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz. “ÇoÇoDer Röportaj Serisi” başlığı altında uzmanlar, gönüllüler ve birçok farklı kişiyle çocuk işçiliğine dair paylaştığımız duyguları ve bilgileri size de blog üzerinden iletiyor olacağız.

Serinin ilk röportajlarını bizim için oldukça önemli bir tarih olan “12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” için hazırladık. Bu önemli günde çocukluğunda çalışmak durumunda kalmış kişilerle röportaj yapmanın, onların hikayelerini sizlere aktarmanın daha anlamlı olacağını düşündük.

Herkese iyi okumalar dileriz.

Merhaba öncelikle biraz sizi tanımak isteriz.

Gaziantep’in küçük bir köyü olan Bülbül köyünde doğdum,  büyüdüm. Şu an yirmi üç yaşındayım. Hatay’da İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyorum.

Çocukluğum hem çok eğlenceli hem de çok yorucuydu.

Sizin için çocuk işçiliği nasıl başladı? Sizi çocuk işçiliğine yönelten nedenler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Çocuk bir işçi olduğumu bu kavramı öğrendiğim zaman fark ettim yani 18 yaşımda. Fark ettim ki ailem beni tarlada, dağda, evde, her yerde çalıştırmış. Tabii ki her çocuk, ailesi için bir şeyler yapmak ister. Ama ben okuldan gelince her gün hayvanları otlatmaya giderdim ve ayda on veya on beş gün boyunca ailemle tarlada çalışmaya giderdik. Evde ise annem bana ortanca çocuk olduğum için sürekli iş yaptırırdı. Ama bu işler ağır işlerdi.

Beni çocuk işçiliğine yöneltenin ailem olduğunu düşünüyorum.

 Bu süreçte karşınıza çıkan zorluklar nelerdi? Ailenizin ya da çevrenizdekilerin bu duruma karşı davranışları nasıldı? Rahatsız hissettiğiniz durumlar ya da davranışlarla karşılaştınız mı?

Bir çocuk olarak çok yoruluyordum ve eğitimime tam olarak odaklanamadım. Ailem durumun farkında bile değildi.

 Çocuk işçi olduğunuz dönemde hoşnut olduğunuz bir durum oldu mu? Bu dönemde kurduğunuz hayaller nelerdi?

Hayır. Ailemi memnun edip düzgün bir mesleğe sahip olmak, dünyayı gezip mutlu olmaktı hayallerim.

 Çocuk işçiliği yaptığınız dönem ne kadar sürdü?

Beş yıl veya daha fazla bir süreç.

Hayatınızda hangi noktada “Ben çocuk işçiyim.” dediniz?

Bir birey olduğumu anladığım zaman büyüdüğüm zaman dedim ki ben çocuk işçiymişim.

Şimdi bu alanda mücadele eden bir STK olarak bize önerileriniz nelerdir? O zamanlarda var olsaydık bizden neler yapmamızı isterdiniz?

Size tek önerim şu olabilir; ben bir çocuk işçiydim ve bu durumu büyüdükçe fark ettim. Siz bu farkındalığı daha küçük yaşlara indirgeyip çocuk işçiliğinin önünü kesebilirsiniz. Bir diğer konu ise çocuk işçiler, sadece sokaklarda mendil satan veya ayakkabı boyayan çocuklar değil bence. O yüzden aile içinde de bu konu ile ilgili eğitim verilmeli diye düşünüyorum. Ben bir çocuk işçiydim ve ailem bu kavramı bile bilmediği için farkında değildi. Hem aileler hem de çocuklar bilinçlendirilmeli. Sadece büyük şehirler değil küçük beldelere ve köylere de sık sık gidilip kuytu köşede çocuk işçiliğine maruz kalan çocuklar kurtarılmalıdır.

Sadece büyük yerlerde değil küçük ve unutulmuş bölgeler de bu durum oldukça yaygın ve halk bilinçli değil. Bu konuda da çalışmalar yapılabilir.

Röportajımıza katılımınız ve paylaşımlarınız için teşekkür ederiz. *

*Röportaj sahibinin isteği üzerine anonim olarak yayımlanmıştır.

+ yazı

Elif Yıldız. 24 yaşında, hukukçu ve İstanbul’da yaşıyor. ÇoÇoder Blog ekibinde yazar ve editör.

Elif Yıldız

Elif Yıldız. 24 yaşında, hukukçu ve İstanbul’da yaşıyor. ÇoÇoder Blog ekibinde yazar ve editör.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır.