Çocuk ya da İşçi ya da Çocuk İşçi

Çocuk ya da İşçi ya da Çocuk İşçi

1 Yorum

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı. Daha iyi koşullarda çalışmak isteyen nice işçinin verdiği mücadelenin, dayanışmanın yansıması. Ancak bir işçi grubu var ki, dayanışmayı bırakın isimlerinin işçi kelimesiyle yan yana bile anılmaması gerekir: Çocuk işçiler.

TDK’ye göre çocuk kavramı mecaz anlamıyla “Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse” olarak tanımlanıyor. İşçi kavramında ise “Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse” tanımlaması getirilmiş.

Peki işçi kelimesini ne zamandır çocuğu nitelemek için kullanmaya başlar olduk? Çocuk işçi kavramı hayatımıza nasıl girdi?

18. yüzyılın şahitlik ettiği en önemli olaylardan biri sanayi devrimi. Makinelerin, insanların işlerini elinden almasıyla çalışan kesimin fiziki emek gücünden başka satacak bir şeyi kalmadığında, yoksulluk kapıyı tırmaladığında çocuklar da işe gitmek zorunda kaldılar.

Gerek parmaklarının ufak olması, gerek makinelerin erkeklerin yaptığı çoğu işi kadınların ve çocukların yapabileceği kadar az kuvvet ister gerektiren bir iş haline getirmesi ya da yoksulluğun etkisinden ucuz işgücü olarak piyasaya girmeleri çocukları işçi sınıfına dahil etti.

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün çocuk işçiliği tanımı çocukların okula düzenli devam etmelerini engelleyen, zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaksal olarak tehlikeli işlerde çalışan çocuklar için kullanılıyor.  Ve Uluslararası Çalışma Örgütüne göre maalesef dünyada 152 milyon Türkiye’de ise 720 bin çocuk işçi var.

Bu sayılara genellikle kayıt dışı ya da sokakta çalışan çocuklar dahil edilmiyor. Yani durum göründüğünden daha vahim. Çocuk ve Genç İşçi Yönetmeliğine göre çocuk işçi 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişi olarak tanımlanıyor.

Yani yönetmeliğe göre 14 yaşın altındaki çocukların çalışması hukuken yasak. Fakat TÜİK işgücü anketine (2019) baktığımızda çalışan çocukların %79,7‘sini 15-17 yaş grubu, %15,9‘unu 12-14 yaş grubu, %4,4‘ünü ise 5-11 yaş grubundaki çocuklar oluşturuyor ve bu çocukların %30,8‘i tarım, %23,7‘si sanayi %45,5‘i ise hizmet sektöründe yer alıyor.

Bu çocukların neden çalıştıkları/çalıştırıldıkları sorusuna ise verilebilecek ilk cevap yoksulluk. Hane halkına destek olmak. Çünkü artık çocukların okula gitmesi bir maliyet. Yoksulluğun başka bir çare bırakmadığı evlerde çocuklar okula gitmek yerine işe gitmeyi tercih ediyor en azından karınlarını doyurabilmek için.

1 Mayıs’a giderken hakları göz ardı edilen işçiler ile birlikte maalesef çocuk işçileri de fark ederek, bugün kendimiz için verdiğimiz savaşı onların yarınlarını kurtarmak için de verelim.

Çocuklar işçi değil okullu olsunlar, elleri çalışmaktan değil kalem tutmaktan ağrısın diye!

+ yazı

Funda Başak Yılmaz. 24 yaşında ve İstanbul’da yaşıyor. İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi bölümünde yüksek lisans öğrencisi. 2013 yılından beri çocuk refahı ile ilgili çalışmalar yapan çeşitli dernek ve vakıflarda gönüllülük yapmakta.

1 Yorum

  1. Ali Esmer
    1 Mayıs 2021

    Ellerine sağlık Başak çok da güzel, aydınlatıcı bilgilendirici bir yazı

    Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır.