Çocuk Hakları ve Uluslararası Perspektifler
Çocuk haklarına ilişkin iç hukukumuzdaki yükümlülüklere uyum sağlanması gereğinin yanında, uluslararası hukuk anlamındaki yükümlülüklerin de yerine getirilmesi de temel önemde. Bu anlamda, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerimizi içeren bir uluslararası andlaşma olarak, Birleşmiş Milletler nezdinde imzalanan ve Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme karşımıza çıkıyor.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, oldukça detaylı şekilde çocukların çeşitli haklarına yer veriyor. Örneğin, 6’ncı maddenin ikinci fıkrasına göre, Türkiye de dahil, bu uluslararası andlaşmaya taraf Devletler “Çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.”
Ya da 27’nci maddenin birinci fıkrası uyarınca, taraf Devletler, “Her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ve toplumsal gelişmesini sağlayacak yeterli bir hayat seviyesine hakkı olduğunu kabul ederler.”
Aynı zamanda, 32’nci maddenin birinci fıkrası gereğince, taraf Devletler, “Çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.”
Bu çerçevede, çocuk haklarıyla ilgili önemli hükümler içeren bu uluslararası andlaşma gibi Anayasamızda da çocuk haklarına ilgili önemli hükümler bulunmakta. Nitekim, Anayasamızın 41’inci maddesinin son fıkrasına göre: “Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.”
Uluslararası Andlaşmaların iç hukuktaki etkileri açısından ise Anayasamızın 90’ıncı maddesinin son fıkrası ile birlikte durumun değerlendirilmesi sonucunda, bu uluslararası andlaşmanın hükümlerinin iç hukukumuz açısından ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Nitekim, bu hükme göre, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme kanun hükmündedir.
Ayrıca, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, temel hak ve özgürlükleri içerdiğinden, yine bu hükme göre, kanunlarla aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümlerinin esas alınacağı sonucuna varılabilecektir.
Bu anlamda, çocuk hakları açısından Devletimizin uluslararası hukuk anlamında yükümlülüklerinin de bulunduğu hatırlanmalıdır. Dileğimiz hep uygulamada geleceğimiz olan çocuklarımızın haklarının sağlandığının gözlemlenmesi; ancak, çocuk haklarının uygulamada sağlandığı bir toplum sağlıklı gelişen bir toplum olabilir.
Bahar Yeşim hukukçu; Uluslararası Hukuk ve Avrupa Birliği Hukuku alanlarında akademik çalışmalar yürütüyor. “İçsel Yolculuk”, “Dışavurum”, “Yansımalar” ve “Keşif” isimli yayımlanmış dört kitabı bulunuyor.