Sevinin Küçükler ama Övünmeli mi Büyükler?

Sevinin Küçükler ama Övünmeli mi Büyükler?

1 Yorum

Çocukların geleceğimiz olduğu inancı Atatürk’ün 1929 yılında 1. Büyük Millet Meclisinin kuruluş yıl dönümünü çocuklara armağan etmesiyle tescillendi. Biz nasıl dünün çocuğu, bugünün büyüğü, genci, öğretmeni, doktoruysak; bugünün çocukları da  yarınımızın büyüğü, ülkemizin vatandaşı, bizlerin aydınlık geleceği olacaklar. Geleceğimizi onların ellerine emanet edeceğiz.

 Ulu Önder: “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.” derken doğrudan bize, bizlere sesleniyor.

Peki bugünün çocuklarına bizler nasıl bir gelecek bıraktık, onlar nasıl bir gelecekte yaşıyorlar? 23 Nisan’ı coşkuyla sevinçle kutlayabiliyorlar mı?

Sevinin küçükler övünün büyükler cümlesini hala yüksek sesle söyleyebiliyor muyuz yoksa sokakta çalışan, mendil satan, yalın ayak bir çocuğu gördüğümüzde içimize mi kaçıyor sesimiz? Sesimiz içimizde, başımız önümüzde devam ediyoruz yürümeye, görmezden gelmeye. Ya da elimizden bir şey gelmediğine inanıyoruz, iç çekiyor ve ‘keşke’ ile ilerliyoruz.

TÜİK 2019 çocuk iş gücü araştırmasına göre Türkiye’de işgücüne dahil olan çocuk sayısı 720 bin ve ne yazık ki yüzde 34,3’ü eğitime devam edemiyor. Covid-19’un dünyadaki birçok ülke gibi Türkiye’de de eğitime devam edemeyen çocukların oranını negatif yönde etkileyeceği ise tahmin edilebilir.

Mevsimlik tarım işçisi olarak tarlada, evini geçindirmek için sanayide, hizmet sektöründe çalışan çocukların yanı sıra aile yoksulluğundan dolayı okula gidemeyen birçok çocuk var. Eğitim her çocuğun hakkı. Sağlıklı koşullarda barınmak, çocukluğunu yaşayabilmek de öyle.

Bizler 23 Nisan’ı her Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda okul bahçesinde çeşitli yörelerin dans gösterilerini sunan, şiirler okuyan, ellerinde bayraklarla coşku içinde bayram kutlayan çocuklar olarak biliyoruz. Peki ya göremediklerimiz? Daha doğrusu görünmeyenler, birileri tarafından sesi duyulmayan, yok sayılan doğal karşılananlar…

Ben bu bayramı en çok bayramın farkında olamayan, çocuk olduğunu hiç keşfedememiş çocuklara adıyorum ve onların hayatlarını, yaşam şartlarını geliştirmek için çabalayan herkese. Azı çoğu demeden gönlüyle, eliyle, doğrudan ya da dolaylı dokunabildiği her çocuğa ulaşmaya çalışan, farkında olan ve farkındalığını yaymaya uğraşan, sesi olmayan çocukların sesi olan, değişimi başlatan ve dahil olan, çocuk olduğunu unutmayan ve çocuklarla bir olan herkese.

Her çocuğun gönül rahatlığıyla, coşkuyla, kırmızı ay yıldız bayrağı ve yaşama sevinciyle kutlayabileceği nice 23 Nisan’lara..

+ yazı

ÇoÇoDer – Çorapsız Çocuklar Derneği; çalışan veya çalıştırılan çocuk işçilerin eğitim ve temel haklarından mahrum kalmaması için 11 Aralık 2020’de Gaziantep’te kurulmuş bir dernektir.

ÇoÇoDer - Çorapsız Çocuklar Derneği

ÇoÇoDer – Çorapsız Çocuklar Derneği; çalışan veya çalıştırılan çocuk işçilerin eğitim ve temel haklarından mahrum kalmaması için 11 Aralık 2020’de Gaziantep’te kurulmuş bir dernektir.

1 Yorum

  1. Selma Funda Esmer
    23 Nisan 2021

    Ne kadar doğru tespitler yüreğine kalbine diline en çokta Gönlüne sağlık

    Cevapla

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır.