Çocuk İşçiliğiyle Mücadele ve ILO Sözleşmeleri

Çocuk İşçiliğiyle Mücadele ve ILO Sözleşmeleri

0 Yorum

Birleşmiş Milletler’in bir ihtisas kuruluşu olan ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) nezdinde imzalanan çocuk işçiliği ile mücadele alanındaki iki ILO Sözleşmesi’ne  Türkiye de taraftır. Bu sebeple Türkiye’nin söz konusu ILO Sözleşmeleri’ndeki yükümlülüklere uyma zorunluluğu bulunmaktadır.

Bu ILO Sözleşmeleri’nden 138 No’lu Asgari Yaş Sözleşmesi ve 182 No’lu En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi çocuk işçiliğiyle mücadele alanında altı çizilmesi gereken ILO Sözleşmeleri niteliğinde.

138 No’lu Asgari Yaş Sözleşmesi’nin “Giriş” kısmında çocukların çalıştırılmasına tamamen son vermenin amaçlandığı belirtiliyor. Bu amaç, çocuk işçiliğiyle mücadele açısından çok değerli nitekim ilgili ILO Sözleşmesi’nin hükümleri bu hedef ışığında okunmalı.

İlgili ILO Sözleşmesi’nin birinci maddesinde de Türkiye dahil taraf devletlerin her birinde çocuk işçiliğini etkin şekilde ortadan kaldırmaya yönelik ulusal politika izlenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Yine bu ILO Sözleşmesi’nin ikinci maddesinin birinci fıkrasında, Türkiye de dahil taraf devletlerin istihdama ve çalışmaya kabul için asgari yaş sınırını belirleyecekleri dile getiriliyor. Üçüncü fıkraya göre de bu belirlenen asgari yaş sınırının kural olarak on beş yaşın altında olmayacağı vurgulanıyor.

182 No’lu En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi’nin birinci maddesine göre ise taraf devletler en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin yasaklanması ve ortadan kaldırılması için ivedi ve etkin önlemleri almakla mükellef.

İlgili ILO Sözleşmesi’nin ikinci maddesi çerçevesinde yine ilgili ILO Sözleşmesi’nin amaçları bakımından “çocuk” terimi 18 yaşın altındakiler için geçerlidir. 182 No’lu Sözleşme‘nin üçüncü maddesinde ise “en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği” ifadesine açıklık getirilmektedir. Bu maddenin son fıkrası uyarınca diğer fıkralarda belirtilen durumların yanı sıra “en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği”; “doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işi kapsar”.

Bu çerçevede, çocuk işçiliği ile mücadeleyi merkezine alan bu ILO Sözleşmeleri’nin getirdiği yükümlülüklere uymanın kilit niteliğindeki önemi her zaman hatırlanmalı. Bunun yanında çocuk işçiliğiyle mücadelenin ancak uygulamada atılacak etkin adımlarla mümkün olacağı unutulmamalıdır.

Çocuklar geleceğimizdir, onların haklarına saygı duymalıyız.

 

+ yazı

Bahar Yeşim hukukçu; Uluslararası Hukuk ve Avrupa Birliği Hukuku alanlarında akademik çalışmalar yürütüyor. “İçsel Yolculuk”, “Dışavurum”, “Yansımalar” ve “Keşif” isimli yayımlanmış dört kitabı bulunuyor.

Bahar Yeşim Deniz Habibi

Bahar Yeşim hukukçu; Uluslararası Hukuk ve Avrupa Birliği Hukuku alanlarında akademik çalışmalar yürütüyor. “İçsel Yolculuk”, “Dışavurum”, “Yansımalar” ve “Keşif” isimli yayımlanmış dört kitabı bulunuyor.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacaktır.